deniz. deniz naber?

bi psikopatın tek arkadaşı olduğuna inanmak insana kendisini özel hissettiriyor herhalde. öyle olmalı çünkü çektiğim/affettiğim/unuttuğum bazı şeylere başka bir anlam veremiyorum. genç kızlarımızın sayko sayko adamlara harcadığı, piç adam efendi adam muhabbetlerine kaynak ve referans oluşturan deneyimlerini ben arkadaşlarımla yaşamışım. eğitimim bu açıdan eksik kalmış/fazla gelmiş. işte aaaaaanca retrospektif bakıyosun böle olunca, benim işlerime seks karışmadığı için kendimi kandırma ihtiyacı da hissetmiyorum galiba. cidden amına koyayım. neler oldu lan. en yenisinin üstünden yarım dekad geçmiştir, zengin gözüksün diye bu kelimeler, daha yeni "o neydi lan?" diyorum. üzücü kısmı, gerçekten alakamı ve sevgimi hakeden az sayko arkadaşlarımı kötü harcadım. şimdi yalandan "mutlaka görüşelim!!! :) ;)" falan, olmuyor olamıyor. her şeyin başladığı noktaya gitmek lazım. spatial, hoş değil, temporal, mümkün değil. tesadüf gibi gösterip buluşacağız, sarhoş olacağız, aynı yerde olacağız. istediğimiz bu. bunu yapalım ki, birbirimizi gömüp devam edelim. evet, arkadaşlarımla sevişmem, seviştiklerimle arkadaş kalmayı lüzumsuz görürüm. aha sayko benim.